Memur zam görüşmeleri başlıyor.: Sağlıkçılar yarından itibaren 2 gün iş bırakıyor
SABİM, bünyesindeki sağlık alanındaki 19 sivil toplum kuruluşuyla yarından itibaren 2 gün sürecek iş bırakma eylemi başlatacaklarını duyurdu.
SABİM’in konuyla ilgili yaptığı yaptığı açıklamada, “On binlerce hekim ve yüzbinlerce ebe, hemşire, sağlık memuru vb. kadrolarda çalışanların tümünü temsil eden SABİM tüm basamaklarda 1-2 Ağustos tarihlerinde iki tam gün, aciller hariç iş bırakma eylemi yapacak” denildi.
Açıklama şöyle:
“OLUMSUZ KOŞULLARIN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET OLARAK FATURA EDİLMESİNE DUR DEMEK İÇİN”
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının her gün maruz kaldığı; yetersiz muayene sürelerine bağlı kötü çalışma koşulları ve ücret adaletsizliğinin yanı sıra hayat kurtarma gibi kutsal bir mesleğin icrasına rağmen yapılan işe saygı duyulmaması en önemli sorunlar arasında yer alıyor.
Bununla birlikte bütün bu olumsuz koşulların hekimlere ve sağlık çalışanlarına şiddet olarak fatura edilmesine dur diyebilmek ve güçlü itiraz sergileyebilmek SABİM’in öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
“SABİM, KENDİSİ OLUŞTURAN DEMOKRATİK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ DEĞİL, YETKİLİ AMA ETKİSİZ OLUŞUMLARIN ALTERNATİFİDİR”
SABİM platformda bulunan STK’ların alternatifi değil, bu STK’ların özellikle eylemsellik takvimlerinde ortak hareket etme bilinciyle oluşturulan güç birliğidir. Platform, daha güçlü bir ses ve daha etkin sonuç almak amacını taşımaktadır. Halihazırda bulunan ve yetkili olan Memur-Sen elbette tüm memurların tepkisini almakta ve derde çare olamamaktadır.
Sabit ödeme oranında hekim dışı tabirle daha önce yüzde 20 olan artırımın yüzde 50′ ye çıkarılmasını teklif etmekte ama bu artıştan yine hekimlerin faydalanmasını istememektedir. Dayanışma aidatı adı altında anti demokratik söylemlerde bulunmakta ve bu uygulamaların hayata geçmesini savunmaktadır.
Memurlar tarafından yetersiz ücret artışlarının temel sorumlusu olarak görülmektedir. Yıllardan beri memur maaş oranındaki artış ile asgari ücret oranındaki artışın memur aleyhine bozulmuş olmasına duyarsız kalmıştır.
Bu duyarsızlık sebebiyle yaşanan mevcut sıkıntılı tabloda ciddi kusuru vardır. Bundan dolayı sahanın olumsuz tepkisini almaktadır.
“ONBİNLERCE HEKİM VE YÜZBİNLERCE SAĞLIK PROFESYONELİNİ TEMSİL EDEN SABİM 1-2 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKMA KARARI ALDI”
SABİM’de yer alan sendika ve dernekler; “güç birliği yapmak, ortak eylemsellik takvimlerinde uzlaşarak uzun süreli etkili ve sonuç odaklı iş bırakma eylemlerinde ortak paydada buluşmak amacındadır.
Alınan ortak karar doğrultusunda tüm hastanelerde elektif hizmet veren poliklinik hizmetleri ile ASM’ler çalışmayacaktır. Her iş bırakma eyleminde olduğu gibi aciller ve hayati önem arz eden iş ve işlemler kapsam dışıdır.
On binlerce hekim ve yüzbinlerce ebe, hemşire, sağlık memuru vb. kadrolarda çalışanların tümünü temsil eden SABİM oluşturduğu sağlık ordusu gücü ile hep birlikte iş bırakıyor.
Tüm basamaklarda 1-2 Ağustos tarihlerinde iki tam gün, aciller hariç iş bırakma eylemi yapılacaktır.
“HEKİMLER ve SAĞLIK PROFESYONELLERİ ÖNCELİK VERDİKLERİ 5 MADDE SEBEBİYLE İŞ BIRAKACAK”
Hipokrat yemini etmiş binlerce hekimin yanı sıra aynı hassasiyete sahip binlerce sağlık çalışanı elbette toplumda sorun ya da kaos yaratmak istememektedir.
Esas amaç sağlık sisteminin işlevsizliğini gözler önüne serebilmek ve şartları hizmet sunabilecek hale getirerek ilerleyen dönemlerde nitelikli sağlık hizmet sunumunun devamını sağlamaktır.
Aksi takdirde sağlık hizmeti için gerekli olan meşakkatli eğitimden uzak durulacak, yetersiz ücret ve şiddetin olduğu koşullarda hiç kimse sağlık hizmetinde yer almayı tercih etmeyecektir. Ancak mevcut olumsuzluklara vurgu yapan durumu şu şekilde kategorize edebiliriz:
-Şiddet
-Mali haklar
-Özlük Hakları
-Çalışma Koşulları
-Liyakat
Biz giderek dozu artan, uzun süreli ve etkili iş bırakma eylemleri ve alternatif eylem modelleri ile ortak paydada buluşarak sonuca ulaşmak istiyoruz.
SABİM ‘in varlık amacı bu birlikteliğin ve güçlü iş bırakma modellerinin inşasına aracılık etmektir. Geniş kitlelerin katılımıyla sonuç almayı hedefleyen eylemsellik surecinin inşasında prensip olarak mutabıkız ve takvim oluşturuyoruz.
Esas gayemiz aklın ve vicdanın gereği olarak taleplerimizin eylemselliklerle gerek kalmadan kabul edilmesidir. Biz varlık sebebimiz olan üyelerimizin hakkını koruma ve yaşanan sıkıntıların son bulmasını sağlamak için üzerimize düşen her şeyi, her alanda gerçekleştireceğiz.
Diyalog, hukuk ve eylemsellik eş zamanlı işleyecek konulardır.
“İŞÇİLERE UZMAN HEKİMİN İKİ BUÇUK KATI, SAĞLIK ÇALIŞANININ 4 KATI FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENİYOR”
SABİM kendi alanında varlık gösteren 21 STK’nın özellikle son dönemde yaşanan enflasyonist ortama bağlı gelişen ekonomik sıkıntıların dayanılamaz hale gelmesine karşı oluşan güçlü bir tepkidir.
SABİM, en düşük hekim maaşının yoksulluk sınırının en az 3 katı, en düşük sağlık çalışanı maaşının ise yoksulluk sınırı üzerinde olacak şekilde düzenlenmesini talep etmektedir.
“DİKEY HİYERARŞİYE GÖRE MESAİ ÜCRET ÖDEMESİNDE UZMAN HEKİME İŞÇİ ÜCRETİNİN 2 BUÇUK KATI ÖDENMELİDİR”
Fazla mesai ücreti ödemesinde işçiye uzman hekimden iki buçuk kat, hemşire sağlık memurundan 4 kat yüksek ücret ödemesi yapılıyor. Bu bile başlı başına yaşanılan durumun vahametini gözler önüne seriyor. İtiraz ettiğimiz nokta işçi kardeşimize ödenen ücret ile ilgili değildir.
İtiraz, bu ücretlendirmede uygulanan gelir adaletsizliğinedir. Dikey hiyerarşiye göre, uzman hekime işçi ücretinin en az iki buçuk katı ödenmelidir. Önceliklerimiz arasında kötü çalışma koşullarının ortadan kalktığı, şiddetin sona erdiği, 15-20 dakikalık muayene süreleriyle nitelikli tedavi hizmetinin sunulduğu ideal bir sağlık sisteminin inşasını hedeflenmektedir.
“SABİM HASTALARIN KALİTELİ, ÜCRETSİZ VE NİTELİKLİ HİZMET ALMA HAKKINI SAVUNUYOR”
SABİM güç birliği ile bu koşulların oluşmasını hedeflemekte hastaların kaliteli, ücretsiz, nitelikli tedavi ve sağlık hizmeti alabilme hakkını savunmaktadır. Hakkıyla görev yapmak, hak edilen saygınlıkla muamele görmek ve hak edilen geliri elde etmek her hekimin, sağlık çalışanlarının, ebe ve hemşirenin hakkıdır. Halkımızın sağlık ordusunun bu memleketin dolayısıyla kendilerinin öz evlatları olduğunu unutmadan verilen mücadele ile esasında kendileri içinde nitelikli sağlık hizmeti sunulmasının mücadelesinin verildiği bilincinde olmalarını istiyoruz.
Halkımızın bu sistemle ilerideki dönemde sağlık hizmetine ulaşamama riski vardır. Mevcut riskin bertaraf edilmesine yönelik oluşturulan bu mücadelede bizlere destek olması mücadelemizin daha kısa sürede hedefe ulaşmasında elbette çok önemli rolü olacaktır.”