Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Sinop İl Başkanı: Asgari ücret artışı tatmin edici değil
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Sinop İl Başkanı Celal Şahbenderoğlu, asgari ücrette yapılan artışla ilgili “Birçok ürünün ocak ayından bu yana 4 kat artış gösterdiği ortamda yüzde 20-30 gibi rakamlarla yapılan artışlar hiçbir zaman tatmin edici değil. Gerçeği yansıtmıyor. İnsanların geçinebileceği bir seviye oluşturmuyor” dedi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Sinop İl Başkanı Celal Şahbenderoğlu, asgari ücret zammının açıklanmasının ardından değerlendirmelerde bulundu. Şahbenderoğlu, şunları söyledi:
“İNSANLAR EN BASİT İHTİYAÇLARINI BİLE ALMAK DA GÜÇLÜK ÇEKİYORLAR”
“Biz Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak daha önceki açıklamalarımızda da bu ücretlerin son derece yetersiz olduğunu söylüyoruz çünkü piyasa şartları ortada. Birçok ürünün ocak ayından bu yana 4 kat artış gösterdiği ortamda yüzde 20-30 gibi rakamlarla yapılan artışlar hiçbir zaman tatmin edici değil, gerçeği yansıtmıyor. İnsanların geçinebileceği bir seviye oluşturmuyor. Şöyle bir aldatmaca da var. Dolar bazında değerlendirdiğimizde bugünkü yapılan artışla beraber 500 doları bulmasa da 500 dolara yakın bir seviyeye ulaştı. Sıkıntı şu; maaşlar daha insanların eline geçmeden eriyor olması. Dolayısıyla piyasa durgun değil, duran değil ve güvenilir değil. Türkiye’de bu sorun bu şekilde aşılamıyor. İnsanlar gerçekten ülkemizde hak ettikleri maaşları almıyorlar. Bugün çok komik seviyelerde paralar alan çalışanlar var. Bunların en dikkat çekicisi de öğretmenler. Bugün yapılan maaş zammıyla beraber aslında bir öğretmenin de maaşı artık asgari ücret seviyesinde olmuş oldu çünkü yeni başlayan öğretmenlerin 11-12 bin lira seviyesinde maaş aldıklarını biliyoruz. Bu da tabii ki büyük bir çelişki. Biz seçimde vaat edilen en düşük memur maaşının bir an önce 22 bin seviyesine getirilmesini hatırlatıyoruz. Bunu talep ediyoruz ve bunun bir an önce yapılmasını talep ediyoruz çünkü dediğimiz gibi bunlar yapıldıktan sonra bir an bakıyorsunuz ki paralar eriyor. Bu sefer de yine aynı pozisyona düşmüş oluyoruz. Piyasayı takip etmek gerçekten zor oluyor. İnsanlar geçinmekte zorlanıyorlar. En basit ihtiyaçlarını bile almak da güçlük çekiyorlar. Bu noktaya bir sistematik oluşturulması lazım. Enflasyon oranındaki artışların artık bir düzene getirilmesi lazım.
“BİZ İNSANLARI GERÇEKTEN HAKLARINI ARAYACAKLARI SENDİKALARDA BULUŞMAYA DAVET EDİYORUZ”
Maalesef burada sarı sendikalar dediğimiz sendikalar yetkili sendika oluyorlar. Çalışanlar aslında geleceklerini sarı sendikalara üye olarak geleceklerini devrediyorlar. Bu da aynı şekilde hükümetle iş birliği halindeki bu tip sendikalarda maalesef işçinin hakkını almak da zorlanmanın ötesinde. İktidarla iletişim halinde oldukları için, onların bir uzantısı oldukları için işçiler ve çalışanlar memurlarda bu noktada bir kayıp yaşıyorlar. Biz insanları gerçekten haklarını arayacakları sendikalarda buluşmaya davet ediyoruz. Bu şekilde gerçekten haklarımızı alabileceğimizi tekrar tekrar anlatıyoruz. Bu konuya dikkat etsinler. Çünkü insanların en çok zarar gördükleri nokta bu sarı sendikalar oluyor. Gerçekten işçilerin, çalışanların haklarını araması gerekirken tam tersine hükümetin çıkarları doğrultusunda hareket eden bu sendikalara dikkat etmek lazım. Bunlara üye olurken de iyi değerlendirmek lazım. Başka türlü haklarımızı almamız mümkün değil. Çünkü gerçekten sendikalarla, hükümet arasında yapılan göz ardında, perde arkasında olan birtakım sözleşmeler var. Bu enflasyon oranında yapılan artışlar farklar o kadar komik duruma düşürüldü ki, ‘şu kadar olursa şu kadar alabilirsin’ gibi pazarlıklarla maaşlarımız zammın içinde eridi. Bunun da birçok kişi farkında varmadan bu noktaya geldik. Şu an alım gücümüz sırf bu perde arkasında yapılan bu tip sözleşmeler yüzünden erimiş durumda. O yüzden şimdi yapılan maaş artışları tamamıyla göz boyamanın ötesine geçmiyor çünkü insanların gerçekten bundan 5-10 yıl önce aldıkları maaş seviyelerine ulaşmak mümkün değil. O seviyelere gelemiyorlar. Sadece komik artışlara maruz kalmak durumunda kalıyorlar. Şöyle bir durum daha var. Seçimde verilen sözler hala yerine getirilmemişken, o sözler bile aslında komik duruma düşme gibi bir durum söz konusu. Bu noktada o yüzden acilen verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Özellikle de gelir adaletsizliği yani işçi, memur, çalışan belli bir seviyeye gelmiş olan insanlar arasındaki gelir adaletsizliği çok ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bunların dip, doruk gözden geçirilip insanların gerçekten hak ettikleri ücretleri alması noktasında bir çalışma yapılmasını da istiyoruz.”