Eğitimciler ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptalini istedi: Tam bir fiyasko
ANKARA- Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen), öğretmenliği “uzman öğretmen”, “başöğretmen” olarak kademelendiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ve yönetmeliğinin iptali istemiyle alanlara çıktı.
EĞİTİMCİLERDEN AÇIKLAMA: MEB, ÇALIŞMA BARIŞINI BOZMA
AK Partili milletvekillerinin imzası ile Meclis’e sunulan ve şubat ayında yasalaşan uygulamanın ‘öğretmenleri ayrıştırdığı’ gerekçesiyle tepki çeken uygulamaya karşı Ankara Ulus Meydanı’nda bir araya gelen eğitimciler, alana polis tarafından üstleri aranarak alındı.
Ellerinde taşıdıkları ‘MEB, itibarımla oynama’, ‘MEB, çalışma barışını bozma’ ‘MEB’e eğitimci bakan istiyoruz’ yazılı afişlerle uygulamaya konulan kanunun ‘fiyasko’ olduğuna dikkat çeken eğitimciler yaptıkları açıklama ile kanunun iptalini istedi.
‘ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU’NUN İÇİ BOMBOŞ, HAYAL KIRIKLIĞIDIR’
Sendika adına açıklamayı yapan Genel Başkan Oğuz Özat,
“Kanun tam bir fiyaskodur. Öğretmenlik Meslek Kanunu ve akabinde uygulanmaya başlanan Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği tam bir hayal kırıklığıdır. Kanunun içi bomboştur. Tamamen aday öğretmenlik süreci ve 1 milyon 350 bin öğretmenin tepkisini çeken kariyer basamakları sınavları dışında hiçbir madde bulunmamaktadır. 60 yıllık meslek yasası özlemi; çürük, amaçsız ve anlamsız, devlet geleneğine yakışmayacak şekilde hazırlanmış bu kanunla hayal kırıklığına sebep olmuştur. Aynı okulda farklı statüde ve farklı maaş alacak olmak öğretmenlerde huzursuzluk yaratmaktadır. Öğretmenler huzursuzdur, mutsuzdur, kendini değersiz hissetmektedir” ifadelerine yer verdi.
‘ÖĞRETMENLER YASAL VE SOSYAL STATÜDE YALNIZ BIRAKILDI’
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bu haliyle öğretmeni yasal ve sosyal statüde yalnız bıraktığına dikkat çeken Özat, kariyer basamakları sınavına da tepki göstererek şunları söyledi:
“Kanun merkezli tartışmaların odağında yer alan kariyer basamakları sisteminin kamu yararı gözetmeyen bir sistem olduğu açıktır. Öğretmenlik kariyer basamaklarının, sınav şartına dayanması; hak mahrumiyetleri yaratacak, okullarda çalışma huzurunu bozacak,okul idaresi ve öğretmenleri veliyle karşı karşıya getirecektir. 614 bin kişi hepsi sınavı kazandığında ölçmüş olacak mısınız? Sınava girmeyen 750 bin öğretmen neden ölçülmedi? Sınavı kazanan öğretmenlerimize 1000-2000 TL vereceksiniz, peki kalan bu maaş farkını alamayan 750 bin öğretmen ne olacak? Öğretmenlik mesleğinin tanımlanmadığı, sınırlarının çizilmediği, öğretmenlerin itibarını sosyal ve yasal statüde zenginleştirmeyen, öğretmenin özlük haklarından bihaber öğretmenlik meslek yasası; bizlerin ihtiyaçlarını hiçbir yönüyle karşılamamıştır. Öyle ise öğretmenlik meslek yasası, kimin yasasıdır? Kanun ve yapılacak sınav iptal edilmelidir.”