Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ankara’da bir otelde düzenlenen Öz Finans-İş Sendikası 3. Olağan Genel Kurulundaki konuşmasında, Öz Finans-İş’i zorluklar altında kurduklarını söyledi.

Bir sendikaya üyeliğin daha önce şimdiki gibi kolay olmadığını ve noter şartı arandığını aktaran Arslan, Öz Finans-İş’i kurarken noter parası bulamadıkları için kuruluşu ertelediklerini anlattı.

Sendikaya üyelikte “e-devlet” düzenlemesinin işlerini kolaylaştırdığını ve böylece yola çıktıklarını belirten Arslan, “O gün yola çıkarken finans sektöründe en büyük olma hayalimiz vardı, yola çıktığımız arkadaşlarımızla önemli bir mücadeleyi başarıyla sonuçlandırdık. Bugün bu ekip, bankacılık sektöründe en büyük sendika olarak sizin huzurunda, bundan dolayı başta Genel Başkan olmak üzere tüm Öz Finans-İş kadrolarını tebrik ediyorum.” diye konuştu.

Arslan, sendikayı daha da büyütmek için çalışmaları gerektiğini söyledi.

Bazı özel bankaların eleman alırken kadınlara farklı sözleşmeler imzalattıklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:

“Kadınlara baskı yapıyor, insan haklarına, temel haklara saldırıyorlar. Sözleşme yapıyorlar ‘5 yıl çocuk sahibi olmayacaksınız.’ Evlenmesine bile izin vermeyecek sözleşmeler imzalatıyorlar kadınlara. Bu utanç tablosunu biz yıkacağız. Özel sektörün, bankacılık sektörü başta olmak üzere bu insanlık dışı uygulamalarına karşı biz bir şeyler yapacağız. Özel bankalarda örgütleneceğiz, varsa bunların tasfiye edilmesi için mücadele edeceğiz ve bütün banka çalışanlarını Hak-İş bünyesine katmak için çalışacağız. 300 bin üzerindeki sektör çalışanlarını bütünüyle bu sendika bünyesine katma hedefinden vazgeçmeyeceğiz. Biz bu zorlukları aşmak zorundayız. Öz Finans-İş’in sektörün en büyüğü olması önemli ama yeterli değil, hepsini kapsayıcı olması gerekiyor. Sadece bizim değil, hepimizin sorumluluğu var. Bu sendikayı geleceğe taşımak, daha etkin bir sendika yapmak konusunda hepimiz görev alacağız. Dayanışmamızı güçlendireceğiz.”

“Ek protokoller için çalışıyoruz”

Öz Finans-İş Sendikası Genel Başkan Ahmet Eroğlu da 42 bin üyenin sorumluluğunu taşıdıklarını ve inançla çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

“Kurumlarımız göz bebeğimiz, kurumlarımızı sahiplenmemiz gerekiyor.” diyen Eroğlu, yaptıkları çalışmalar ve toplu iş sözleşmeleri (TİS) hakkında bilgi verdi.

Bankacılık sektöründe grev hakkı bulunmadığını belirten Eroğlu, grevin öyle kolay alınacak bir karar olmadığını söyledi. Grev kararı alınması durumunda çalışanların maaşlarını sendikanın ödemesi gerektiğini belirten Eroğlu, bu nedenle iyi düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

TİS’lerin istişare ile ortak akılla yapılacağına dikkati çeken Eroğlu, “Biz TİS döneminde sendikacılık yapan bir kurum değiliz. Yeri geliyor, güvenlik güçleri arkadaşlarımızın kıyafetiyle, yeri geliyor süt izniyle, yeri geliyor doğum izniyle ilgili konuları konuşuyoruz.” dedi.

İş yerinde barışı ve huzuru sağlamak gibi zorunlulukları olduğunu da aktaran Eroğlu, ekonomideki gelişmelere değindi.

Döviz kurundaki dalgalanmaların tüm kesimler gibi kendi üyelerini de etkilediğini ifade eden Eroğlu, iş yerlerinin yeni ek protokoller uygulayacaklarını düşündüklerini söyledi.

Eroğlu, şunları kaydetti:

“Bankacılık iş finans kolunun en büyük sendikası olduk ama büyük olmak yan gelip yatmak değil, sorumluluklarınız iki kat artıyor. Her gün yeni şeylerle karşılıyoruz, büyük olmakla işiniz bitmiyor. İlkeli olacağız, işimizi yapacağız, hiçbir zaman gurur, kibir, mevki, makam düşkünlüğü yapmayacağız. Ben de şube başkanları da… Biz makamlardan güç elde etmeyeceğiz. Gücümüzü teşkilatımızdan, üyelerimizden alıyoruz, koltuğumuzdan almıyoruz, almayacağız da. Bulunduğumuz yerleri çok önemsemeyelim. Bugün buradayım, yarın yokum. Yapacağımız işteki tek mihenk taşımız hak ve adalettir.”

Konuşmaların ardından Ahmet Eroğlu’nun tek aday olduğu Genel Kurulda seçimlere geçildi.