Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Hilmi Ege: “Kanser tedavisinde yeni gelişmeler sayesinde ömür uzuyor, yaşam kalitesi artıyor”
Kanserin dünyada hızla arttığını belirten Acıbadem Bodrum Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Hilmi Ege, tanı ve tedavideki yeni gelişmeler sayesinde erken teşhiste tam tedavi olanağının arttığına dikkat çekerken “Giderek kişiye özgü tedaviler gelişiyor ve bu tedavilerle çok etkin sonuçlar alınıyor” dedi.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 230 bin kişi kanser tanısı alıyor. 100’den fazla türü ile giderek daha sık görülen kansere yönelik son 20 yıl içerisinde ortaya çıkan yeni ilaçlar ve klinik araştırma sonuçları sayesinde büyük gelişmeler yaşanıyor. Artık standart tedaviler yerine hastanın ve hastalığının özelliklerine göre kişiye özgü tedavilerin yapıldığını belirten Acıbadem Bodrum Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Hilmi Ege, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle şu açıklamayı yaptı: “Kanseri tıpkı bir diyabet gibi kronik bir hastalığa dönüştürecek yeni ve sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Hedefe yönelik tedaviler ve akıllı moleküller, immünoterapi ile genetik testler gibi birçok yeni tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırdığı gibi, ömür de uzatıyor. Aynı zamanda tedavinin yan etkilerinin azalmasını da sağlıyor. Artık kemoterapi sırasında geçmişte görülen bulantı ve kusma gibi yan etkiler, büyük oranda yaşanmıyor. Ayrıca bu hastalarda enfeksiyonlardan korumak amacıyla kullandığımız ilaçlarda da gelişmeler oldu. Kemoterapi gören hastalarda enfeksiyon oranları düştü ve enfeksiyon nedeniyle kaybettiğimiz hasta sayısı da çok azaldı.”
“Metastatik kanser tedavisi de gelişiyor”
Erken teşhisin kanserin tedavi başarısını arttırdığını vurgulayan Ege, ileri evre kanser hastalarına yönelik gelişmelerin de yüz güldürdüğünü söyleyerek, şu açıklamaları yaptı: “Eskiden tedavi imkanı olmayan hastalarda artık kombine tedaviler uygulayabiliyoruz. Kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler ile immünoterapiler kullanarak uzun dönem yaşam kalitesi korunan ve yaşam süresi uzayan hastalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Metastatik kanser tanısıyla tedavi altında olan ve hayatta yapmak istediklerini yapmaya devam eden çok sayıda hastamız bu önemli gelişmeler sayesinde bunu başarabiliyor.”
“Kemoterapi ve radyoterapi sıralaması değişti”
Kanser tedavisinin neredeyse vazgeçilmez yöntemlerinden olan kemoterapinin eski yıllarda sadece ameliyat sonrası uygulandığını belirten Dr. Ege, “Geçmiş zamanda kemoterapi, yalnızca ameliyat sonra uygulanan bir yöntemdi. Ama günümüzde, cerrahi sırasında ya da öncesinde de uygulanır hale geldi. Özellikle meme kanseri ameliyatlarında, yeni tedavi olanakları sayesinde, ameliyat öncesinde yapılan kemoterapi ve uygun hastalarda hedefe yönelik tedavi ajanları sayesinde daha başarılı sonuçlar almamız mümkün oluyor” dedi.
Radyoterapi uygulamalarında da büyük gelişmeler olduğunu kaydeden Dr. Hilmi Ege, bu yöntemin kemoterapide olduğu gibi ameliyat sırasında ya da öncesinde uygulanan bir yönteme dönüştüğünü belirterek, şunları söyledi: “Radyoterapi cihazları son yıllarda büyük gelişme kaydederek bilgisayar desteği, akıllı yazılımlarla kanserli bölgeyi hedefleyen, normal dokuları koruyan yeni yöntemler kullanılmaya başlandı.”
“Hormon vererek tedavi edebiliyoruz”
Kanser tedavisinde sadece kemoterapi ilaçları değil, hormonlara yönelik ilaçlar da kullanıldığını söyleyen Dr. Ege, “Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin tedavisindeki yeni gelişmelerden biri de hormon reseptörü (HR)- pozitif olan meme kanseri tiplerine yönelik kullandığımız hormon ilaçları oldu. Bu ilaçlar genellikle ameliyat sonrası meme kanserinin tekrar etmesini ve metastazı önlemek amacıyla verilen tedavilerdir ve oldukça etkili oldular. Henüz menopoza girmemiş HR-pozitif hastalarda östrojen hormonu yapımını baskılamak için de çeşitli ilaçlar kullanıyoruz. Menopoz sonrası dönemde de yağ dokusu ve diğer dokularda üretilen hormonları da bloke eden ilaçlar geliştirildi. Bu sayede uzun dönemde hastaların meme kanseri nüks riski azaltılmış oldu” dedi.
Kanser hücrelerini hedef alan tedaviler gelişiyor
Normal hücrelere zarar vermeden doğrudan kanser hücrelerini tanıyıp, onlara saldırmak için geliştirilmiş olan hedefe yönelik tedavilerin akciğer, kolon ve meme kanseri gibi kanser türlerinde büyük avantajlar sağladığından söz eden Dr. Ege “Daha önce standart uygulanan kemoterapilerde, kanser hücrelerinin yanı sıra normal hücreler de zarar görüyordu. Oysa hedefe yönelik tedavilerde normal hücreler genellikle zarar görmez, çünkü doğrudan kanserli hücreleri tanıyarak yok etmeye çalışır” dedi.
“Tedavi rotasını belirleyen genetik testler yapılıyor”
Genetik alanında büyük ilerlemeler kaydedildiğini ve bunların da kanser tedavisine büyük katkılar sağladığını söyleyen Dr. Ege, genetik testler hakkında şu açıklamaları yaptı: “Genetik profilleme dediğimiz testler, tedavi şeklini belirlememizde bize adeta rota çiziyor. Daha önce ileri evre tümörleri veya ilk kaynaklandığı yerin bilinmediği kanserleri tedavi etmek zor olabiliyordu. Günümüzde patoloji örneğinden alınan kanser dokusunda yapılan moleküler genetik profilleme ile tek bir kanserin moleküler zayıflıklarını tespit edebiliyoruz. Yapılacak tedavilere direnci tahmin edip, en etkili tedavi seçeneklerini belirlemeye ve tedaviye yanıtını, gerçek zamanlı olarak izlememize yardımcı oluyor. Hastanın kanser dokusunun genetik analizi ve profillemesi yapılarak kişinin kanserine yönelik ilaç seçmemiz mümkün hale geliyor ve bu şekilde tedavi başarımız artıyor.”