SARS CoV-2’yi 1 dakikada yok eden sprey zatürreyi de engelledi
Bursa’da Çekirge Devlet Hastanesinde Ortopedi Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın geliştirdiği nanoteknolojik solüsyonların Covid-19 hastalığının nedeni olan SARS Cov-2 virüsünü 1 dakikada inaktive ettiği açıklanmıştı. Yapılan çalışmalarla solüsyonun transgenik (gen aktarımlı) farelerde zatürreyi (pnömoni) de engellediği kanıtlandı.
Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın geliştirdiği spreyin, TÜBİTAK tarafından yapılan çalışmalarda transgenik farelerde zatürreyi engellediği tespit edildi. Projeye; Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın, Tıbbi Genetik ve Translasyonel Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atıl Bişgin’in ve Öğretim Görevlisi Dr. Perihan Erkan Alkan da bilimsel katkıda bulundu.
Yaklaşık 5 yıldır birçok nanoteknolojik ürün geliştirdiğini söyleyen Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı, solüsyon geliştirme amacıyla yapılan fare deneyleri ile enjeksiyona uygun ve aynı zamanda antibakteriyel etkileri olan ürünler de geliştirdiklerini açıkladı. Solüsyonların antibakteriyel etkilerinin yanısıra antivirüs etkileri için yapılan çalışmalarda solüsyonun SARS Cov-2’yi 1 dakika içinde inaktive ettiğinin tespit edildiğini vurgulayan Dr. Sabancı; “Daha sonra bu solüsyonun insanlarda kullanıma uyumlu olup olmadığını anlamak için yapılan biyouyumluluk testlerinde başarılı sonuçlar alındı. Solüsyonlar transgenik fareler üzerinde yapılan çalışmalarda farelerde pnömoniyi engellediği de kanıtlandı” dedi.
Tek dozda SARS COV 2’yi bloke etti
Çalışmalarda transgenik farelere günde bir doz olmak üzere buruna sprey uygulaması yapıldı bilgisini veren Sabancı; “12 saat sonra buruna SARS Cov-2 virüsü bulaştırıldı. Üç gün yapılan uygulamanın ardından 7 gün beklendi. 10. günde kontrol grubundaki farelerin tamamı pnömoni olmasına rağmen solüsyon kullanan gruptaki farelerin pnömoni olmadığı hem burun mukozasında hem de akciğer dokularından alınan örneklerde gösterildi. Yapılan çalışmaların sonucu International Journal of Nanomedicine dergisi tarafından yayınlandı. Solüsyonlara NOHAL solüsyonu adını verdik” şeklinde konuştu.
Covid-19 tanılı hastalar üzerinde NOHAL solüsyonunun etkinliğini araştırmak amacıyla klinik çalışmaları planlandıklarını söyleyen BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın ise “Nazal sprey formunun COVID-19 tanısı almış, 18-65 yaş arası bireylerde kullanılmasına yönelik klinik çalışma hazırlıkları yapılmaktadır. Etik kurul onayı alınan çalışmanın 3 gruba ayrılmış toplam 450 hasta üzerinde yapılması planlanmıştır. Yeni COVID-19 olmuş hastalar üzerinde yapılacak çalışmalarda spreyin hastalığın seyrini hafifletmesi ve pnömoni olma olasılığını azaltması beklenmektedir. Günde 6 kere sprey uygulaması ile burun mukozasındaki virüs miktarının azaltılarak akciğerlere virüs geçişinin engelleneceği düşünülmektedir. Aynı zamanda oral yoldan bulaşı engellemek amacıyla kullanımı düşünülen solüsyonun özellikle okul çağı çocukları ve aşı olamayan yaş grubu bireylerde COVID 19’un klinik seyrinin hafifletilmesini sağlamak amacıyla ileri dönemde yapılmak üzere klinik çalışmalar da planlanmaktadır” açıklamasında bulundu.
Geliştirilen nanoteknolojik solüsyonların medikal alanlar yanı sıra tarım alanında ve hayvancılık alanlarında pek çok faydalı etkisinin de ortaya koyulduğunu açıklandı. Yetkililer, solüsyonun önümüzdeki dönemde biten çalışmalarının yayınlanarak bilimsel camia ile paylaşılacağını ve sonuçların basınla da paylaşılacağı bilgisini verdi.