’’İpli skolyoz tedavisinde ilk gerdirmede eğriliğin yüzde 60-80’i düzeltilir’’
İpli skolyoz tedavisinin avantajlarına değinen Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Okan Özkunt, “İlk gerdirmede eğriliğin yüzde 60-80’i düzeltilir, geri kalan eğrilik büyüme sürecinde ortadan kalkmaktadır. Ameliyatta omurga dondurma işlemi yapılmadığı için omurga hareketi korunmakta, bale, jimnastik gibi esneklik isteyen sporlar bile rahatlıkla yapılmaktadır’’ dedi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Okan Özkunt, skolyoz yani omurga eğriliği konusunda açıklamalarda bulunurken, yeni nesil tedavi yöntemi olan ipli skolyoz hakkında da bilgiler verdi.
Skolyozun ne olduğunu açıklayan Doç. Dr. Okan Özkunt, “Skolyoz, normalde önden veya arkadan bakıldığında düz olması gereken omurganın ‘C’ veya ‘S’ şeklinde yana doğru eğilmesi anlamına gelir. Deformite sadece omurganın yana eğilmesi ile ortaya çıkmaz, ek olarak omurların kendi etrafında dönmesi de deformiteye eşlik etmektedir. 10 derecenin altındaki eğrilikler, skolyoz olarak adlandırılmamakta ve bu eğriliklere omurga asimetrisi denilmektedir. Skolyoz, altta yatan nedene ve tanı konulduğu yaş gruplarına göre alt tiplere ayrılır ve skolyozun tipine ve hastaya göre tedavi şekli farklılık gösterebilir. Hatta aynı tip ve aynı yaşta olan farklı hastalarda bile farklı tedaviler gündeme gelebilir. Bu nedenle hastaların detaylı değerlendirilmeleri ve uygun tedavi seçeneğinin planlanması iyi sonuçlar alabilmek için çok önemlidir” dedi.
“Cerrahi tedavi, eğrilik 40-45 derece üzerinde olduğunda tercih edilir”
Skolyoz ameliyatını gerektiren duruma değinen Doç. Dr. Özkunt, “Cerrahi tedavi, eğriliğin 40-45 derece üzerinde olduğu veya diğer yöntemlerle eğriliğin kontrol altına alınamadığı durumlarda tecih edilir. Amaç eğriliğin ilerlemesini durdurmak ve eğriliği düzeltmektir. Akciğer ve göğüs kafesi gelişiminin tamamlandığı hastalarda en sık tercih edilen yöntem omurlara yerleştirilen vida ve/veya çengeller ve vidaları birbirine tespit eden çubuklar yardımıyla eğriliği düzeltme ve sabitleme/dondurma (füzyon) ameliyatıdır” açıklamasında bulundu.
Klasik skolyoz ile ipli Skolyozun farkı
Doç. Dr. Özkunt, klasik skolyoz ile yeni nesil ipli skolyozun farkını şöyle anlattı:
“Klasik (füzyonlu) ameliyatlarında hastanın omurgası dondurma işlemi uygulandığı için hareket kısıtlılığı doğabilmektedir. Bu nedenle yeni yöntem olarak hastanın büyümekte olan omurgasında hızlı büyüyen tarafın güçlü bir ipli sistemle (vertebral tethering) büyümesinin yavaşlatılması, diğer tarafın büyümesiyle omurganın kendi biyolojik döngüsü ile düzelmesi sağlanmaktadır.”
“Hasta büyüdükçe eğrilik düzelmektedir”
Doç. Dr. Özkunt, sözlerine şöyle devam etti: “İleri derece eğriliklerde bile büyüme potansiyeli olan hastalarda tercih edilen yöntemde, vidalar kapalı ya da yarı kapalı tekniklerle omurlarının dış bükey tarafına yerleştirilir ve vidalar arasına özel bir band yerleştirilerek bir miktar düzeltme sağlandıktan sonra operasyon sonlandırılır. Hastanın büyümesi devam ettikçe eğriliğin iç bükey tarafı uzayama devam eder, dış bükey taraf sabitlendiği için uzamaz ve zamanla eğrilikte düzelme görülür. Çok yeni bir teknik olduğu için mutlaka deneyimli cerrahlar tarafından yapılması gereken bir işlemdir.”
İpli skolyozun avantajları nelerdir?
İpli skolyozun avantajlarını hakkında bilgi veren Doç. Dr. Özkunt, “İlk gerdirmede eğriliğin yüzde 60-80’i düzeltilir geri kalan eğrilik büyüme sürecinde ortadan kalkmaktadır. Ameliyatta omurga dondurma işlemi yapılmadığı için omurga hareketi korunmakta, bale, jimnastik gibi esneklik isteyen sporlar bile rahatlıkla yapılmaktadır. Artı ameliyat izi klasik yönteme göre daha az olmakta ve yara iyileşme hızı çok daha hızlı olmaktadır. Kısacası İpli skolyoz yani ‘Vertebral Body Tethering’ uygun hastalarda çok yüz güldürücü ve skolyoz cerrahisinin geleceği olan bir yöntemdir” şeklinde konuştu.