Domuz gribi KKTC’de yayılmaya devam ediyor
Yapılan sürveyans çalışmalar, KKTC’de Influenza A H3N2 domuz gribinin yayılmaya devam ettiğini gösteriyor. SARS-CoV-2 ile birlikte toplumda dolaşımda olan diğer mevsimsel patojenler, solunum yolunu etkileyen iki veya daha fazla virus ile enfekte olan hasta sayısını da yükseltiyor.
Dünyada etkisini sürdüren COVID-19 pandemisinde, Omikron varyantı ile vaka sayıları artarken, mevsimsel grip de hız kesmeden yayılmaya devam ediyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı Moleküler Mikrobiyoloji Sorumlusu Doç. Dr. Buket Baddal, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’ne akut üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ile başvuran hastalarda son iki haftadır hızla artan Influenza A H3N2 domuz gribi pozitifliği saptadıklarını söylüyor.
Influenza A H3N2 geçen yıla göre daha yaygın
COVID-19 pandemisinin diğer solunum yolu virüslerinin toplumda görülme sıklığı ve dağılımında farklılıklara neden olduğunu belirten Doç. Dr. Buket Baddal, “Yakın Doğu Üniversitesi’nde yaptığımız moleküler epidemiyoloji çalışmalarında, SARS-CoV-2’nin ortaya çıkmasıyla birlikte viral ajanların epidemiyolojisinde farklılıklar saptadık” dedi.
COVID-19 pandemisini önlemeye yönelik uygulanan maske, mesafe ve hijyen önlemlerinin, diğer mevsimsel solunum yolu enfeksiyon etkenleri üzerinde de etkili olduğunu vurgulayan Buket Baddal, “Veriler, COVID-19 ile geçen son iki yılda, 2016-2019 sezonlarına kıyasla rhinovirus (soğuk algınlığı) pozitifliğinde yüzde 6.8 yükseliş görülse de; Influenza A ve B (grip) pozitifliğinde yüzde 16’lık düşüş olduğunu gösteriyor. SARS-CoV-2 olmayan mevsimsel koronavirüs (HKU1, NL63, 229E ve OC43) pozitifliğinde de yüzde 6.3 düşüş saptandı” şeklinde konuştu.
KKTC’de influenza pik sezonunun her yıl Aralık sonu Ocak başı yaşandığını belirten Baddal, “Geçtiğimiz yıllarda Influenza A alt tipi H1N1 domuz gribi sıklıkla görülürken, bu yıl KKTC’de şu ana kadar dominant viral tip Influenza A alt tipi H3N2’dir. Hasta verileri incelendiğinde çocukların ve genç bireylerin en çok etkilenen grup olduğu görülüyor” diye konuşan Baddal, farklı viral enfeksiyonların artış gösterdiği kış aylarında maske, mesafe ve el hijyeni gibi koruyucu kurallara çok daha sıkı bir şekilde uyulması gerektiğini vurguladı.
Doğru tanı için moleküler testlerin önemi arttı
COVID-19 ile benzer semptomlar ile seyreden influenza (grip), enfekte kişilerde boğaz ağrısı, şiddetli öksürük, ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi klinik bulgulara yol açıyor. Baddal, iki salgının aynı dönemde yayıldığı bu günlerde, hastalara doğru teşhis konulabilmesi için moleküler testlerin kullanılmasının önemine vurgu yapıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı’nda COVID-19, grip ve soğuk algınlığına neden olan tüm viral etkenlerin PCR panelleri ile tanımlamasını yapabildiklerini söyleyen Baddal, özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ayırıcı tanı testlerinin önemine vurgu yaptı.
Solunum yolunu etkileyen iki veya daha fazla virus ile enfekte olan hasta sayısı yüksek
Baddal’ın dikkat çektiği bir diğer veri ise birden fazla virüsle enfekte olan hastaların sayısındaki artışa işaret ediyor. “Yaptığımız analizlerde, 2016-2021 yılları arasında farklı virus tipleri ile aynı anda enfekte olmuş hasta oranının yüzde 16.1 olduğunu saptadık. Bu hastalar iki veya bazen 3 viral etken ile aynı anda enfekte olabiliyor. Verilerimiz ko-enfeksiyon geçiren kişiler arasında iki virus ile enfeksiyonun yüzde 81.7, üç virüs ile enfeksiyonun yüzde 18.3 oranında olduğunu gösteriyor. Ko-enfeksiyonlarda en fazla görülen etkenler influenza A virus (yüzde 64.1), respiratuvar sinsitiyal virus (yüzde 51.1), influenza B virus (yüzde 40.2), koronavirüs 229E (yüzde 21.7), rinovirüs (yüzde 19.6), koronavirüs OC43 (yüzde 14.1), koronavirüs NL63 (yüzde 8.7) ve koronavirüs HKU1 (yüzde 3.3) olarak karşımıza çıkıyor. Ko-enfeksiyon geçiren kişiler, hastalığı daha ağır geçirebiliyor. Bunun yanı sıra, şu ana kadar SARS-CoV-2 ve Influenza A H3N2 domuz gribi ile aynı anda enfekte olan bir hastanın da tanısını koyduk. COVID-19 tanısı alan hastaların yüzde 8.7’sinde ko-enfeksiyon görülmüştür” diye konuştu.
Aynı örnekten tek seferde 22 üst solunum yolu patojenini taranabiliyor
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı’nda aynı anda, aynı örnekten 22 üst solunum yolu patojeni taraması yapabildiklerini vurgulayan Baddal, “SARS-CoV-2 dahil olmak üzere solunum yolu enfeksiyonu semptomlarına yol açan 22 viral ve bakteriyel etkeni moleküler yöntemlerle aynı sürüntü örneğinden yaklaşık bir saatte saptayabiliyoruz. COVID-19 pandemisinin toplum sağlığı üzerindeki etkilerinin oldukça arttığı bu günlerde, enfeksiyon etkeninin hızlı ve doğru tayini; tedavi, hastaneye yatış, enfeksiyon kontrolü ve hastanın işe ve ailesine dönmesi açısından uygun kararlar verilmesinde önemli bir rol oynuyor” dedi.