Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: “Her alanda kendi kendine yeten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz yok”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Rusya-Ukrayna krizi gibi bölgemizde yaşanan trajediler, her alanda kendi kendine yeten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz olmadığını göstermektedir. Bu doğrultuda nitelikli insan kaynağının en değerli sermaye olduğunun bilincindeyiz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığınca, Yükseköğretim kurumları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere 1416 sayılı Kanuna dayalı olarak lisansüstü öğrenim görmek amacıyla yurt dışına öğrencilerin gönderildiği “Yurt Dışı Bursiyerler Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri” programı Ankara’da düzenlendi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler ve Ankara Valisi Vasip Şahin’in yanı sıra çok sayıda kursiyer ve davetli katıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Bugün bizler geçmiş ve mevcut tüm medeniyetlerin birikimini kullanarak ötesine geçmenin gayreti, kararlılığı ve üretkenliği içindeyiz; bu azimle çalışıyoruz. Karşımda tam da bu bilince sahip, günü kurtarmanın değil geleceğe mührünü vurmanın inancını taşıyan arkadaşlarımızı görüyorum! Kısa vadeli başarıların değil, asırlık hedeflerin peşinden giden siz gençlerimizin çıktığı hakikat yolculuğunu gönülden kutluyorum! Kendisi de yine devlet bursu ile yurtdışında eğitim almış bir münevver olan Nurettin Topçu ‘Her cemiyet kendi gençliğinin çehresinde değer kazanır’ diyor. Sizler gibi en iyi eğitimi almaya ve katma değer üretmeye aday gençlerimizle yarınlara bugünden daha umutla bakacağız” ifadelerini kullandı.
“Veri en kıymetli maden haline gelirken siber vatan ya da uzaydaki haklarımız gibi çoklu disiplinli olgular önceliklerimiz arasında yerini almaya başlamıştır”
Gelişen ve dönüşen dünyada artık ‘veri’nin en kıymetli maden haline dönüştüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Veri en kıymetli maden haline gelirken siber vatan ya da uzaydaki haklarımız gibi çoklu disiplinli olgular önceliklerimiz arasında yerini almaya başlamıştır. Bilginin ikiye katlanma prensibi üzerinde IBM ve Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre, özellikle nesnelerin interneti ve makine öğrenmesi sayesinde bilginin ikiye katlanma hızı, önümüzdeki 10 yıl içinde yarım güne kadar düşecektir. Böyle hızlı değişen ve dönüşen şartlarda, sosyo-politik yapı ve kurumlar, ekonomi normları, eğitim sistemleri ve toplum dinamikleri de doğrudan etkilenmektedir” şeklinde konuştu.
“Türkiye artık yeni teknolojilerin pazarı değil bunları geliştiren, üreten ve tüm dünyaya ihraç eden bir ülke haline gelecek”
Yeni teknoloji modellerinden, nesnelerin internetinden, Metaverse evreninden ve bir çok teknolojik atılımdan bahseden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Devletler açısından baktığımızda artık çağa ayak uyduran değil çağı kendine uyduran ülkelerin güçlendiği görülmektedir. Yaşanan dönüşümün farkında olarak, Türkiye’nin rekabetçiliğini korumak ve her alanda tam bağımsız ve öncü konumda olmak için Cumhurbaşkanımız liderliğinde yerli ve milli teknolojilerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede kritik bilginin üretimi de elzemdir. Türkiye artık yeni teknolojilerin pazarı değil bunları geliştiren, üreten ve tüm dünyaya ihraç eden bir ülke haline gelecek hedefiyle başlattığımız Milli Teknoloji Hamlemizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Sıfırdan inşa ettiğimiz AR-GE ve girişimcilik ekosisteminden Teknoparklara, güncellenen TÜBİTAK desteklerinden teknoloji odaklı kurumlara; kamu-özel sektör-üniversite işbirliğiyle, yerli milli teknolojiler için çalışıyoruz” diye konuştu.
“Yerlilik, yani bağımsızlık oranını yüzde seksenlere kadar çıkardığımız savunma sanayi alanında sağladığımız başarıları diğer sektörlere de yaymak için uğraş veriyoruz”
Yerlilik ve bağımsızlık konusunda atılan adımların her alanda büyüyerek ve gelişerek ilerleyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şunları kaydetti:
“Yerlilik, yani bağımsızlık oranını yüzde seksenlere kadar çıkardığımız savunma sanayi alanında sağladığımız başarıları diğer sektörlere de yaymak için uğraş veriyoruz. Rusya-Ukrayna krizi gibi bölgemizde yaşanan trajediler, her alanda kendi kendine yeten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz olmadığını göstermektedir. Bu doğrultuda nitelikli insan kaynağının en değerli sermaye olduğunun bilincindeyiz. Milletimizle paylaştığımız her müjdenin arkasında daha müreffeh bir Türkiye için gecesini gündüzüne katan mühendisinden işçisine beşeri sermayemizin akıl ve alın teri vardır. Savunma konseptini ve dengeleri değiştiren SİHA’lar, Türkiye’nin elektrikli otomobili TOGG, milli uydu projesi, aşımız TURKOVAC, dijital seferberlik ve daha nice yerli-milli proje bir gencin azmi ve hayalinin buluştuğu yerde filizlenmiştir.”
“İnşallah siz de gittiğiniz yerlerde çok başarılı şekilde eğitimlerinizi tamamlayıp, ülkenizi temsil edeceksiniz”
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise şunları kaydetti:
“Sizler Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ülkemizin geleceğinin inşasında ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmek için 1929 yılında yürürlüğe giren 1416 sayılı kanunun, o sürecin birer kahramanlarısınız. Cumhuriyetimizin kurucularının beşeri sermayeyi artırmaya ne kadar önem verdiklerini bu kanunun tarihinden anlıyoruz. 1923 yılında Cumhuriyet kuruluyor ve 1929 yılında bu kanun yürürlüğe giriyor. Sosyal bilimlerden, beşeri bilimlerden, fen, eğitim, mühendislik bilimlerine, sağlık bilimlerine kadar ülkemizin tüm yükseköğretim kurumlarının ihtiyaç duyduğu yıldızlar bu program sayesinde yetişiyor. Arf teoreminin kurucusu Cahit Arf, bu program sayesinde ülkemize kazandırıldı ve çok sayıda matematikçi yetiştirdi. Nurettin Topçu bu programla ülkemize değer kattı. Necip Fazıl Kısakürek’i tanımlamaya gerek yok. Sayın Fuat Oktay da bu programın bursiyerlerinden. Yani bu bursun ne kadar önemli olduğunu siz de bu şekilde fark edebilirsiniz. İnşallah siz de gittiğiniz yerlerde çok başarılı şekilde eğitimlerinizi tamamlayıp, ülkesini temsil edip, 21’inci yüzyılda bölgesinde ve dünyada iddia sahibi bir ülke inşasının en önemli insan kaynağını oluşturacaksınız. Bu program 1929 yılında başlamasına rağmen son 19 yılda büyük bir ivme kazandı. Cumhurbaşkanımızın 5 yılda 5 bin bursiyer mottosuyla bu program çok hızlı bir ivme kazandı.”
YLSY Programı
Yükseköğretim kurumları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere 1416 sayılı Kanuna dayalı olarak Milli Eğitim Bakanlığınca verilen burs ile (YLSY Programı) lisansüstü öğrenim görmek amacıyla yurt dışına öğrenci gönderiliyor. Burs programı kapsamında 7 bin 263 aday başvuru yaptı. ALES puanın yüzde 40 ve lisans mezuniyet notunun yüzde 20’ si alınarak hesaplanan YLSY Başvuru Puanı üstünlüğüne göre bin 66 aday sözlü sınava çağrılmaya hak kazandı. Adaylar daha sonra sözlü sınava tabi tutuldu. Sözlü sınava 799 aday katılırken 481 ’i sözlü sınavda başarılı oldu. ALES puanının yüzde 40’ı, sözlü sınav puanının yüzde 40’ı ile mezuniyet notunun yüzde 20’si dikkate alınarak hesaplanan YLSY Yerleştirme Puanı 70 ve üzeri olan adayların yerleştirme işlemleri başladı ve sonuç olarak 300 aday kurum kontenjanlarına yerleşti.