Prof. Dr. Ardalı: “Önlem alınmazsa küresel ısınma artışı 1 buçuk santigrat derece sınırını geçecek”

Çevre

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVSAM) Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı, dünyada küresel ısınmanın riskli bir hâl aldığına dikkat çekerek, “Önlem alınmazsa küresel ısınma artışı 1 buçuk santigrat derece sınırını geçecek” dedi.

OMÜ ÇEVSAM tarafından düzenlenen “Yeşil İklim Söyleşileri”nin yeni yıldaki ilk programı, ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan Doç. Dr. Metin Mutlu Aydın’ın katılımıyla gerçekleşti.

Ardalı: “Önlem alınmazsa küresel ısınma artışı 1 buçuk santigrat derece sınırını geçecek”

Programın başlangıcında geçtiğimiz günlerde ‘iklim değişimi’ ile ilgili OMÜ tarafından organize edilen çalıştay hakkında bilgiler veren OMÜ-ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Ardalı, dünyada iklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden olan küresel ısınmanın riskli bir hâl aldığına dikkat çekerek, “Dünya, yaklaşık bir asırdır hızlı iklim değişikliği ve küresel ısınma tehlikesiyle karşı karşıya. Buzullar eriyor, ülkelerin iklimleri dönüşüyor, kuraklık dünyayı sarıyor. Bilim insanları, dünyanın en fazla yarım (0,5) derece daha ısınmayı kaldırabileceği, dolayısıyla küresel ısınmanın sanayi öncesi döneme göre 1 buçuk derece artışla sınırlandırılması gerektiği noktasında uyarıda bulunuyor. Sera gazı emisyonlarının salınımı mevcut şekilde devam ederse küresel ısınma artışı 2030 ila 2052 yıllarında 1 buçuk santigrat derece sınırını geçecek ve bu yüzyılın ikinci yarısında ise sanayi dönemi öncesi seviyenin 3 derece üzerine çıkacak” diye konuştu.

“Fosil yakıtlı araçlar, küresel ısınmaya neden olan karbon emisyonlarının 5’te 1’ini oluşturuyor”

Söyleşide küresel ısınmayı arttıran fosil yakıtlı araçlara odaklanan Prof. Dr. Ardalı, “İklim değişikliğinde, fosil yakıtlı ulaşım araçları da büyük bir paya sahip. Bu araçlar, küresel ısınmaya neden olan karbon emisyonlarının 5’te 1’ini oluşturuyor. Küresel gelişmelere paralel olarak ulaşımda seyahat sürelerinin azaltılması, mevcut yol kapasitelerinin etkin ve verimli kullanılması, hareketliliğin artırılması, enerji verimliliği sayesinde ülke ekonomisine katkı sağlanması ve çevreye verilen zararın azaltılması gibi amaçlar doğrultusunda geliştirilen Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Stratejisi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanarak uygulamaya konuldu. Avrupa Birliği’nin (AB), ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’ kapsamında açıkladığı Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi de önem kazanmaktadır” şeklinde konuştu.

“OMÜ’nün ‘yeşil üniversite’ kapsamında yaptıkları çalışmaların bu süreçte çok önemli katkıları olacaktır”

Prof. Dr. Ardalı akıllı ulaşımın, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir parçası olduğunu belirterek bu sisteme ilişkin “Akıllı ulaşım sistemleri; seyahat sürelerinin azaltılması, trafik güvenliği seviyesinin yükseltilmesi, mevcut yol kapasitelerinin verimli kullanılması, hareketliliğin arttırılması, enerjinin verimli harcanması ve çevreye verilen zararın minimize edilmesi gibi amaçları kapsıyor. Bu sistemler aynı zamanda kullanıcı, araç, altyapı ve merkez arasında çok yönlü veri alışverişini olanaklı kılarken izleme, ölçme, analiz ve kontrol mekanizmalarını içeren bilgi iletişim temelli sistemler olarak tercih ediliyor. Şunu da vurgulamalıyım ki iklime dayanıklı ulaşım, temiz, güvenli ve verimli toplu taşıma, çok modlu taşıma sistemleri ile ulaşım yoğunluğunun azaltılmasına yönelik çalışmalar mevcut. OMÜ’nün ‘yeşil üniversite’ kapsamında yaptıkları çalışmaların bu süreçte çok önemli katkıları olacaktır” ifadelerini kullandı.

Sanayi Devrimi, küresel ısınmayı tetikledi

Program konuğu Doç. Dr. Metin Mutlu Aydın ise sürdürülebilir ve akıllı ulaşım kavramlarının nasıl doğduğunu, tarihî gelişim süreci ile birlikte ele alarak söz konusu aşamaları “Sanayi Devrimi sonrası fosil yakıt kullanımının gün geçtikçe artması, sonrasında enerjiye olan arzın çoğalması ve bunun doğal sonucu olarak küresel ısınmanın belirgin şekilde kendini hissettirmesi; otomotiv ve teknoloji şirketlerini bu konuda çözümler geliştirmeye teşvik ediyor. Bu doğrultuda 20. yüzyılın sonlarına doğru mevcut enerji kaynaklarının sonraki nesillere de aktarılmasını sağlayacak sürdürülebilir ulaşım politikaları belirleniyor ve bunun sonucunda akıllı ulaşım sistemleri doğuyor” şeklinde özetledi.

“Türkiye’nin en büyük akıllı ulaşım projelerinden biri Samsun’da uygulanıyor”

Samsun Büyükşehir Belediyesi ve ASELSAN ortaklığında Samsun’da yürütülen ve Türkiye’nin en büyük akıllı ulaşım çalışmalarından birisi olan “Akıllı Şehir Trafik Güvenliği” projesinden bahseden Doç. Dr. Aydın, bu sisteme dair “Proje kapsamında şehir genelinde 100’e yakın sinyalize kavşak, akıllı kavşak formatına dönüştürüldü. Yine proje çerçevesinde şehrin toplu ulaşım sisteminde ASELSAN ve Temsa ortaklığında geliştirilen yerli üretim ‘Avenue’ marka otobüsler hizmet verecek. Proje içerisinde akıllı kavşaklar ve elektrikli otobüsler haricinde ‘Kırmızı Işık Tespit Sistemleri’, ‘Ortalama Hız Koridoru’ ve ‘Park İhlal Tespit Sistemleri’ gibi modeller de yerli ve millî çözümlemeler ile geliştirilip uygulanacak” bilgisini paylaştı.

Öğrenciler ve ilgili kişiler için fırsat: “Innovative and Green Carrier Development for Intelligent Transportation System Applications” projesi

“Akıllı Şehir Trafik Güvenliği” projesinin bir parçası olarak OMÜ’nün yürütücü, Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Birleşik Krallık’taki (İngiltere) Cardiff Üniversitesinin de proje ortakları olduğu ve British Council destekli ve uluslararası araştırma geliştirme (AR-GE) ile eğitim içerikli “Innovative and Green Carrier Development for Intelligent Transportation System Applications” başlıklı devam eden bir proje yürüttüklerine işaret eden Doç. Dr. Aydın, şöyle konuştu:

“Bu proje kapsamında başta Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi öğrencileri olmak üzere ulaşım alanında çalışan akademisyenler, mezunlar ve kurumlarda çalışan kişilerin bu alana ilişkin sahada ve dijital ortamda görerek ve uygulayarak tecrübe kazanmalarını hedefliyoruz. Yürüttüğümüz uluslararası proje kapsamında yeşil kampüs konusunda iş paketlerinin yanı sıra, içerisinde öğrenciler için elektrikli bisiklet ve skuter olan çevreci ve erişilebilir bir kampüs içi ulaşım planlaması üzerinde çalışıyoruz.”

“Ajandamızda Kurupelit Yerleşkesi’nde güneş paneli sistemlerinin kurulmasına yönelik fizibilite çalışması var”

Konuşmasında küresel ısınma ve yeşil mutabakat eylem planı ile birlikte park et-devam et, araç paylaşımı, aktarmalı toplu taşıma, park et-sür gibi çevreci ve etkin ulaşım modellemelerinin geliştirildiğine değinen Doç. Dr Aydın, “Ülkemizde elektrikli araçların kullanımı için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek önem arz ediyor. Özellikle Üniversitemizin Kurupelit Yerleşkesi’nde yine British Council destekli proje doğrultusunda ve yenilenebilir enerji kaynağı yönetimi kapsamında güneş paneli (PV) sistemlerinin kurulmasına yönelik fizibilite çalışması var. Bunun yeşil ve çevreci kampüs olma hedefine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz” sözlerine yer verdi.

Söyleşinin son kısmında ise OMÜ’lü her iki akademisyen; elektrikli araçlar, bu araçların çevreci yönü, Türkiye’nin bu konuda dünyadaki yeri ile rolü hakkında fikir ve izlenimlerini aktarırken, elektrikli araçların şarj edilebilmesi için gerekli altyapı çalışmaları ile ülkede bu konudaki eksiklikleri dile getirdi. Prof. Dr. Ardalı ve Doç. Dr. Aydın, elektrikli araç üretim ve kullanımı konusunda Türkiye’nin öncü ülkeler arasında yer alması için şarj sistemleri ve elektrik altyapısının acil şekilde hazırlanmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Programın sonunda ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı, Doç. Dr. Metin Mutlu Aydın’a yaptıkları çalışmalar ve söyleşisi için teşekkür ederek Merkez olarak ‘Yeşil İklim Söyleşileri’ne devam edeceklerinin altını çizdi.

Araç Küresel Isınma Proje Sistemleri Ulaşım

Related Posts