NASA Uzay Sergisi kapsamında Türkiye’ye gelen Astronot André Kuipers, uzayda geçirdiği 204 güne dair deneyimlerini paylaştı. Kuipers “İnsanlı ya da insansız uzaya yapılan yolculuklar sıklaşacak. Bilimsel çalışmalar, Ay’ın doğal kaynaklarının gelecekteki madencilik faaliyetleri için kullanılması ve Mars’a yapılan seyahatlere hazırlanmak için 2030’dan önce insanlar Ay’a tekrar gidecek” dedi.

Ataşehir’de bir alış veriş merkezinde düzenlenen NASA Uzay Sergisi, Şubat ayı sonuna kadar kapılarını ziyaretçilerine açık tutacak. HUPALUPAEXPO tarafından Türkiye’ye getirilen sergi, NASA’nın 50 yıllık uzay çalışmalarını ve deneyimlerini yansıttığı , bünyesinde yer alan gerçek boyutlu ve tarihi öneme sahip koleksiyon eserleri, interaktif teknolojilerle zenginleştirilmiş VR alanları ile uzayı deneyimleme imkanı sunuyor. Sergide aynı zamanda gerçek ay taşı da bulunuyor. Uzaya giden astronotlar tarafından bizzat giyilen kıyafetler, astronot menüleri ve görevlerde kullanılan ekipmanlar ile Apollo kapsülü, Sputnik 1 uydusunun ve Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) modelleri de sergide yer alıyor. Asıl mesleği doktorluk olan Hollandalı astronot André Kuipers, 2004’te Delta görevi sırasında 11 gün, PromISSe görevinde 193 gün olmak üzere toplamda 204 günü uzayda geçirerek Avrupa tarihinin en uzun uzay uçuşunu gerçekleştirmişti.

“İnsanlı ya da insansız uzaya yapılan yolculuklar sıklaşacak”

Fuarda yaptığı konuşmada, gelecekte uzay araştırmalarında gelinecek durum ile ilgili tahminlerini paylaşan André Kuipers “İnsanlı ya da insansız uzaya yapılan yolculuklar sıklaşacak. Bilimsel çalışmalar, Ay’ın doğal kaynaklarının gelecekteki madencilik faaliyetleri için kullanılması ve Mars’a yapılan seyahatlere hazırlanmak için 2030’dan önce insanlar Ay’a tekrar gidecek” dedi.

“Bu sergi buraya gelen çocukların hepsinde ilham kaynağı oluşturacak”

Astronot André Kuipers,”Uzaya çıkmak eğlence parkındaki bir roller coasterda olmak gibi. Gerçekten çok istemeniz gerekiyor yoksa bu kadar bekleyemezsiniz zaten. Aslında güvenli olduğunu biliyorsunuz ama neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Yukarıya çıkarken vücudunuzda bir gerginlik hissediyorsunuz. Heyecanlı ama nelerle karışılacağınızı bilmiyorsunuz aynı bir roller coasterdaki gibi. Bu sergi uzay hakkında fikir sahibi olmak için çok iyi. Aynı zamanda ilham kaynağı oluşturması açısından çok iyi. Teknolojinin iyi bir şey olduğunu insanlara gösteriyor. Bu gerçekten çok önemli. Mümkün oldukça her insanın bunu görmesi çok önemi. Biz böyle büyük bir maceranın bir parçasıyız ve ilk defa insanlar uzaya doğru bir adım atmış durumda. Bu sergi, buraya gelen çocukların hepsinde ilham kaynağı oluşturacak. Emininim aralarında bir iki tanesi büyüdüklerinde uzaya gidecekler bu sergiden aldıkları ilhamla bu yüzden çok önemli bir sergi.” şeklinde konuştu.