Peribacalarını Kapadokyalılar yaşatacak
Türkiye’nin önemli turizm bölgelerinden olan Kapadokya’da bakımsız ve korumasız kalan peribacaları zamana yenik düşüyor.
Milyonlarca yıl önce Erciyes Dağı, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin meydana getirdiği yumuşak tabakanın asırlar boyu yağmur ve rüzgarın aşındırmasıyla ortaya çıkan peribacaları ve doğal kaya oluşumları asırlardır insanlara ev sahipliği yapıyor. Kapadokya bölgesinde peribacaları ve bu doğal harikalar içerisinde yaşamın iç içe olduğu en önemli merkez konumundaki Nevşehir’in merkez ilçeye bağlı Göreme beldesindeki peribacalarının, 1985 yılından itibaren alınan kararla terk edilmesi ile başlayan yıkılma süreci hızla devam ediyor.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kapadokya Jeolojik Miras ve Kaya Oyma Yapıları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mutluhan Akın, kaya oyma mekânların içerisinde yaşam olduğu zaman, doğal olarak bozulma sürecinin yavaşladığını söyledi. Doç. Dr. Mutluhan Akın yaptığı açıklamada, “Bölgedeki kaya oyma mekânlarda özellikle tarihsel olarak açılmış kaya oyma mekanlar ignimbiritlerin zaman içerisinde bozulmasına bağlı olarak çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Ancak biz şunu da görüyoruz ki, bu kaya oyma mekânların içerisinde yaşam olduğu zaman doğal olarak bozulma süreci yavaşlamakta. Çünkü insanlar yaşadıkları bu kaya oyma mekânlara özen gösteriyor. Örneğin kar yağdığında kar örtüsü temizlenmekte veya gerekli drenaj önlemleriyle kayacın suyla teması azaltılmakta. Böylece kaya oyma mekanların ömrü artırılmakta.
“Kaya oyma mekanlar kullanıma açılmalı”
Doç. Dr. Mutluhan Akın, “Bölgede kaya mekanların gerekli mühendislik önlemleri alındıktan sonra yapılaşmaya ve ya kullanıma açılması, aslında bu kaya oyma mekanların korunması anlamında önemli. Tabii ki şunu da söylemiyoruz. Tüm kaya mekanlar kullanıma uygun denmesi de anlaşılmamalı. Şu bir gerçek, ignimbirit dediğimiz bu kaya oyma mekanların içinde açılan volkanik kayaç su etkilerine karşı oldukça hassas. Su etkilerinden korunmak içinde, içinde yaşam olması gerekiyor. İçinde yaşam olduğunda bu kaya oyma mekanların yıpranma süreci veya bozulma süreci yavaşlamakta. İçerisinde yaşam olan kaya oyma mekânlar daha uzun süre dayanırken, atıl halde bırakılmış tarihsel kaya oyma mekanlar hızlı bir yok oluş sürecine girmekte. Kesinlikle Kapadokya’yı içinde yaşayanlar yaşatacak. Bunu da bilinçli bir şekilde, gerekli mühendislik önemleri alındıktan sonra yapılması kaydıyla” şeklinde konuştu.