SİGORTA EKSPERLERİ İŞVEREN SENDİKASI’NDAN DANIŞTAY’A DAVA
SİGORTA Eksperleri İşveren Sendikası, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda yapılan değişikliğin durdurulması ve iptali için
Danıştay‘a başvurdu. Dava dilekçesinde, “Yeni genel şartların yürürlüğe gimesiyle araç sahipleri ve sorumlular, mali açıdan aciz haline düşmeye mahkum hale getirilmiştir.” denildi.
Danıştay Başkanlığı’na gönderilmek üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, 4 Aralık 2021’de yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın bazı maddelerinin iptal edilmesi ve yürütmenin durdurulması talep edildi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu aleyhine sunulan dava dilekçesinde, “Dava konusu Sigorta ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu düzenlenmesi, motorlu araç sahibi olanlar ve sigorta sektörü açısından son derece önemli olan ve yaptırılması zorunlu bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası uygulanmasını doğrudan belirlemeye yöneliktir. Her motorlu araç sahibi, kanunen bu sigortayı yaptırmak zorundadır. Dava konusu yeni genel şartların yürürlüğe girmesiyle araç sahipleri ve sorumlular, mali açıdan aciz haline düşmeye mahkum hale getirilmiştir. Bu çerçevede ülkemizin gelişmiş bir toplum olabilmesi yolunda önemli bir adım olan ve zorunluluk halini alan zorunlu sigorta uygulamasının, sigorta ettirenleri koruyucu ve kollayıcı düzenlemeler getirmesi gerekirken, sigorta şirketleri lehine hükümler getirmiş olması kamu hizmeti ilkelerinden tarafsızlık ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Toplum üzerinde telafisi mümkün olmayan zararlar meydana getirecek, kanunlara ve yüksek yargı kararlarına aykırı haksız şartlar ihtiva eden genel şartların yürürlüğünün ivedilikle durdurulmasına karar verilmesini diliyoruz” denildi.
SİGORTA EKSPERLERİ İŞVEREN SENDİKASI GENEL BAŞKANI AÇIKLAMA YAPTI
Dava başvurusuna ilişkin açıklamada bulunan Sigorta Eksperleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Mesut Cemil Boyner, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları ve ek 1’deki değer kaybı raporu hakkında yine dava açtıklarını ve bu davanın Danıştay‘a açtıkları yedinci dava olduğunu belirtti. Boyner, “Takriben Türkiye’de 25 milyonu aşan araç var. Bu araçlar zaman zaman kaza yapıyorlar. Bu kazaların sonucunda da hasar tazminatlarını aldıktan sonra araçlar üzerindeki değer kaybını da hukuken poliçedeki teminatlar dahilinde ve karşı tarafın kaskosu varsa oradaki ihtiyari mali mesuliyetten de vatandaşlar hem araçlarının değer kaybını, hem de yoksun kaldıkları araçların hak mahrumiyetini alıyorlar. Örnek olarak onarım 5 gün, 10 gün sürdü onun parasını da alıyorlar. Şimdi buradaki konu şu, Anayasa Mahkemesi 14 Nisan 2020 tarihinde Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarını tamamen iptal etti. Dedi ki bu hukuksuzdur, araç sahiplerinin aleyhine hak mahrumiyeti ve hak ihlali söz konusudur. Değer kaybı formülünü de tamamen ortadan kaldırdı. Bu konuyla ilgili biliyorsunuz Başbakanlık lağvedilikten sonra Hazine Müsteşarlığı da lağvedildi, onun yerine kurulan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme ve Düzenleme Kurulu, bizim sendika olarak Büyük Millet Meclisinde muhalefet ettiğimiz şerhe rağmen eski Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları eki Mehmet Ali, Ali Mehmet olarak değiştirerek tekrar getirdi. Yani değişen hiçbir şey olmadı. Böylece Danıştay‘ın, Yargıtay’ın, birinci derece mahkemelerinin ve Anayasa Mahkemesinin aldığı kararları elinin tersiyle itti ve tekrar vatandaşlarla dalga geçercesine bu Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarını koydu. Biz de sendika olarak geçen hafta cuma günü Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı kanalıyla Danıştay‘a davamızı açtık” dedi.
“BU 30 MİLYONU AŞKIN SÜRÜCÜYÜ DE İLGİLENDİREN BİR KONU”
Bu konunun 30 milyonu aşkın sürücüyü ilgilendirdiğini ifade eden Boyner, “Nedir bu hak ihlali, örneğin aracınız 2018 model olsun değeri de 200 bin lira olsun ve beş parçası kaportası da hasarlı olsun, biz normalde sigorta eksperleri olarak parça başına 1.4 ile 2.0 arasında alan hesabıyla parça başına değer kaybı hesap ederiz. Bu değer kaybı hesabında aracın mevcut satış anındaki ikinci el değerini de tespit ederiz. Bu hesaptan sonra da çıkan ikinci el misal olarak 200 bin olarak gösterdik, parça başına yüzde 2’den hasar yaptığını farz edelim yani 20 bin lira aracın değer kaybı var. Bu iptale gittiğimiz formülde uyguladığımız zamanda vatandaşa 7 bin lira çıkıyor. Arada 13 bin lira fark var. 13 bin lira fark büyük bir fark. Aracın değer kaybı 20 bin lira, 13 bin lira kayıp var, 7 bin lira ödeme var. Dolayısıyla Danıştay da sanıyorum yedinci defa yürütmesini durduracak ve 25 milyon araç sahibi, tabii sürücüler de bu işten mağdur oluyorlar. Bu 30 milyonu aşkın sürücüyü de ilgilendiren bir konu” şeklinde konuştu.