Askeri helikopterle şehir hastanesine getirilmişti, yaşadıklarını anlattı
Arnavutköy’de kalp krizi geçiren 37 yaşındaki Orhan Kaya, yoğun kar nedeniyle askeri helikopterle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne getirilerek tedavi altına alınmıştı. Hasta yatağında yaşadıklarını anlatan Orhan Kaya, “Mecbur o ağrıyla yayan gitmek zorunda kaldık, kar diz boyuydu, arabalar yolları kapamış. Bir ara umudumu kestim, askeri helikopterle buraya geldik” dedi. Kardiyoloji Uzmanı Dr. İlyas Çetin ise “Orada uzun süre anjiyo yapılmadan beklemesi durumunda hastamızı kaybetme riski de vardı” diye konuştu.
Arnavutköy’de yaşayan 37 yaşındaki evli 2 çocuk babası Orhan Kaya 24 Ocak akşam saatlerinde göğsünde hissettiği yoğun ağrılar sonucu ambulans çağırdı ancak yoğun kar nedeniyle yollar kapanınca ambulans gelemedi. Acı içinde kalan Kaya, hastaneye ulaşabilmek için ağabeyiyle karda yollara düştü. Yaklaşık 1,5 kilometrelik acı içindeki yürüyüşün ardından Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde ulaşan genç adamın, kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. Kar nedeniyle çok sayıda doktorun da kaldığı hastanede hemen Kaya’nın tedavisine başlandı ancak hastanede anjiyografi ünitesi bulunmaması nedeniyle Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne sevk oluşturuldu.
Ancak yoğun karın kapadığı yollar nedeniyle ambulansla ulaşım imkanı olmadı. Hastanın sağlığı için zamanla yarış başlarken askeri helikopter talep edilerek hastanın şehir hastanesine ulaşması sağlanmıştı. Kalbe giden 3 büyük ana damardan birinin yüzde 99 oranında tıkandığı belirlenen hasta için hemen tedaviye başlandı. Stent takılan hasta yoğun bakımda takip edilmesinin ardından servise alınırken 37 yaşındaki hasta, yaşadığı o zorlu anları ilk kez İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Öte yandan Kaya’nın hastaneye getirilişi kameraya yansıdı.
“Mecbur o ağrıyla yayan gitmek zorunda kaldık”
Hissettiği ağrıların yoğunlaşması üzerine yola çıktığını ancak karda acı içinde yürüdüğünü anlatan 37 yaşındaki Orhan Kaya: “ 2-3 gün öncesi ağrılarım vardı ben soğuk algınlığı ihtimaline verdim. Sonraki gün eve geldim akşam karda yürüdüğüm için mi artık eve çıktım nefes alamaz duruma geldim. Eşim de panikledi, çekyata uzandım. Ağabeyimi uyandırdık onunla beraber ambulansı aradık, yok tabi hava muhalefetinden dolayı her yer kapalıydı. Mecbur o ağrıyla yayan gitmek zorunda kaldık. 10 metre gidiyorum, acıdan artık bağırasım geliyor, öyle şiddetli bir ağrım vardı. Çok şükür öyle hastaneye kadar yetiştik. Orada uzmanları da kardan dolayı eve gidememişti bir de o şansım vardı, sağ olsun sabaha kadar oradaydılar. Sabah ambulansa haber verdiler, ambulans yollar kapalı diye gelemedi. Paletli ambulans istediler o da gelemedi, en son sağ olsunlar askeri helikopterle buraya geldik. 40 dakika içerisinde anjiyo mu yaptılar, stent taktılar. Şu an çok şükür sağlığım yerinde. Yaklaşık 1,5 kilometre kadar yürüdük kar diz boyuydu, arabalar yolları kapamış. Zor oldu bir ara umudumu kestim ama ağabeyim koluma girdi, zorla gittik. Allah devletimize milletimize, zeval vermesin. Bende yükseklik korkusu var, uçağa hiç binmemişim, helikoptere de binmedim. İlk duyduğumda biraz da onun paniği oldu. Şu an sağlığım yerinde o an ağrıdan yerimde duramıyordum. Cebelleşiyordum yani ağrıdan ötürü” şeklinde konuştu.
“Beklemesi durumunda hastamızı kaybetme riski de vardı”
Hastanın ailesinde de kalp rahatsızlığını bulunduğu anlatan ve hastanenin şehir hastaneye ulaşmasıyla birlikte hızla tedavisine başlandığını anlatan Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İlyas Çetin: “Bulunduğu hastanede anjiyografi ünitesi olmadığı için sevk edilmesine karar verilmiş askeri helikopterle, buraya sevk edilmiş. Burada sevk edildikten sonra hazırlıkları hızlıca yapıldı. Anjiyografi ünitesine alındı, kalbi besleyen 3 tane büyük ana damardan bir tanesinin yüzde 99 oranında tıkandığı saptandı. Başarılı bir şekilde stent takıldı, daha sonra hasta yoğun bakım ünitesine alındı. Yaklaşık olarak 24 saat yoğun bakımda takip ettik. Bu takipler sonrasında hastanın herhangi bir şikayeti gelişmedi. Hastamızı takip amaçlı servise aldık, servis takiplerinde de eğer bir sıkıntı görmezsek buradaki takiplerinin sonucunda hastayı taburcu edeceğiz. Ülkemizin böyle imkanları olması çok güzel bir şey, hastamızın orada uzun süre anjiyo yapılmadan beklemesi durumunda hastamızı kaybetme riski de vardı. Böyle bir durumda hastanın, askeri helikopterle imkanı olan bir hastaneye getirip burada anjiyo yapılması gerçekten büyük bir imkan. Devletin hastaya verdiği önemi göstermekte. Hasta adına biz de mutlu olduk. Bundan sonrası hastaya kalıyor çünkü kalbi besleyen en büyük damar tıkanmıştı. Bundan sonra bizim vereceğimiz ilaçları eksiksiz bir şekilde zamanında kullanması ve kontrollere gelmesi gerekiyor” dedi.