Azeri kızı Aytaç’ın Nahçivan-Trabzon-Malatya hattındaki yaşam mücadelesi
Azerbaycan’ın Nahçivan şehrinde rahatsızlanan ve acil olarak karaciğer nakli yapılması gereken 5 yaşındaki Aytaç Penahlı, Nahçivan-Trabzon-Malatya hattında verilen mücadele ile Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Enstitüsünde annesinden alınan nakil ile yeniden hayata tutundu.
Ülkesinden tedavi için Trabzon’a getirilen minik Aytaç’ın acilen karaciğer nakli olması gerektiği tespit edilince hemen Malatya’da İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi ile görüşülerek hastanın buraya nakli sağlandı. Türk doktorların minik Aytaç’ın karaciğer nakli olması için filmleri aratmayacak derecede verdiği mücadele ise herkesi duygulandırdı. Nakil için dakikaların yarışıldığı operasyonda hava muhalefeti nedeniyle uçak ulaşımı sağlamaması minik Aytaç’ın işini iyice zorlaştırırken, anne taksiyle Nahçivan’dan alınıp Iğdır üzerinden Malatya’ya, minik Aytaç’ta Trabzon’dan kara ambulansıyla Malatya’ya son anda ulaştırılarak karaciğer nakli gerçekleştirildi. Nakil için Trabzon ve Iğdır Emniyet Müdürleri de devreye girerek yardımcı olurken, nakli için maddi destek Trabzonlu bir hayırsever işadamı tarafından karşılandı.
Malatya’ya getirildiğinde bilinci kapalı olan minik Aytaç’ın annesi Malatya’ya ulaşınca hemen operasyon için hazırlıklara başlanıldı. Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ve ekibinin girdiği ameliyat ile minik Aytaç’ın annesi Namia Panahava’da alınan karaciğer ile yeniden hayata tutundu. Başarılı geçen operasyon sonrası servise alınan Aytaç’ın sağlık durumu her geçen gün iyiye giderken, şu sıralar gördüğü medikal tedavinin ardından ise yakın zamanda tamamen sağlığına kavuşacak.
Trabzon’a karaciğer yetmezliği nedeniyle gelmişti
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’ne babasıyla birlikte gelen Aytaç Penahlı’ya yapılan tetkikler sonucu karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu.
Konuyla açıklamalarda bulunan KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Prof.Dr. Murat Çakır, “Aytaç 5,5 yaşında. Bize karaciğer yetmezliği sebebiyle gelmişti. Geldiğinde hem laboratuvar hem de klinik olarak karaciğer fonksiyon testleri bozulmuştu. Sarılığı vardı, acil medikal tedavi gerekiyordu. Ancak bu konuda biryandan da çocuğa karaciğer nakil ihtiyacı olup olmayacağını kararlaştırmamız gerekiyordu. Hastanın yurt dışından geliyor olması, hem de maddi nedenlerinden dolayı yapabileceği bir şey yoktu. Hastayla konuşarak medikal tedavisini yapmaya başladık. Ancak medikal tedavi de bir yere kadar yarar sağlıyor. Takiplerinde kısmen bir iyileşme görüldü ancak daha sonra hastanın hem bilincinde bozulma meydana geldi hem de sarılığı artmıştı. Bu aşamadan sonra yapılabilecek tek şey karaciğer nakliydi ve bunun için de hazırlık yapmamız lazımdı. Donörü yurt dışından geliyor olması bunların yanı sıra maddi sebepler gibi bir çok engel vardı önümüzde. Bunları başhekimliğimizin hem de sağlık turizmiyle ilgilenen arkadaşlarımızın katkısıyla başarılı bir şekilde çözüp hastayı Türkiye’de çocuk nakillerinin en iyi yapıldığı merkez olan Malatya’ya gönderdik ”dedi.
Hastayı takip eden KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Burcu Güven de hastanın bilincinin kapalı olduğunu belirterek ”Hasta için elimizden geleni yaptık ancak nakil kaçınılmaz hale gelmişti. Başhekimliğimizin ve sağlık turizmin yardımıyla hastayı başarılı bir şekilde sevk ettik. Sonrasında çok güzel yüz güldürücü sonuçlar aldık” diye konuştu.
“Çocuğun son anda elini kaldırması ameliyata alınmasına vesile oldu ve kurtuldu”
Minik Aytaç’ın son anda elini kaldırarak ameliyata alınmasına vesile olarak kurtulduğunu belirten KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Sağlık Turizmi Müdürü Taylan Cengiz ise ”Hastanın sağlığı konusunda zamanla yarışıyorduk. Hastanın yabancı uyruklu olması dolayısıyla önümüzde bir takım prosedürler vardı. Hastanın maddi durumu iyi değildi bu konuda araştırma yaptık sonunda çok saygın hayırsever bir işadamımız yardımcı olarak masrafını karşılayacağını söyledi. Nahçivan’dan yurda girişi sonrası Iğdır’dan aynı zamanda anneyi de yetiştirmemiz gerekiyordu. Annenin araçla alınması konusunda gerek Trabzon Emniyet Müdürümüz gerekse Iğdır Emniyet Müdürü yoğun çaba sarf ettiler. Çünkü anne uygun donördü. Anne geceleyin taksiye koyularak Iğdır’dan Malatya’ya gönderildi. Çocuğu da buradan uçakla gönderecektik ancak hava şartları el vermediği için mecburen kara yoluyla gönderdik. Sonunda anne de çocukta Malatya’ya yetişti. Bir saatlik bir farkla yetişti. Ameliyata giderken oradaki sorumlu doktor arkadaşlar bize çocuğun artık tepki vermediğini söylediler. Son kez çocuğa dokunalım belki hareket eder dediler. Çocuğun son anda elini kaldırması çocuğun ameliyata alınmasına vesile oldu ve kurtuldu” ifadelerini kullandı.
“Aslında bu bir iyilik hikâyesi”
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş, minik Aytaç’ın karaciğer yetmezliğinden dolayı kaybedilmeye ramak kalmış hasta olduğunu belirterek yapılanların bir iyilik hikâyesi olduğunu anlattı.
Tekinbaş, 5 yaşındaki bir çocuğu kurtarmak için verilen mücadeleyi şu cümleler ile özetledi:
“Aslında bu bir iyilik hikâyesi. Beş yaşında yüzüne bakmaya kıyamayacağımız bir çocuk. Bütün çocuklar güzel ancak bunun ayrı bir güzelliği var. Bu çocuk, karaciğer yetmezliğinden dolayı kaybedilmeye ramak kalmıştı. Artık medikal olarak tedavi olmaya imkânı yoktu. Hastamız yurt dışından geliyor ve ailenin durumu iyi değil. Yurt dışından gelen hastalar için kanunlarımızda gideri karşılayabilecek bir durum yok. Çocuk babasıyla burada anne yurt dışında. Annenin kan grubu tutuyor ve anne organı verebiliyor. Çocuk karaciğer transplantasyonu konusunda tecrübeli olan kurumda Malatya. Çocuğun bilinci kapanıyor ve artık saatlerle dakikalarla yarışır pozisyondayız. Çözmemiz gereken sorunlar var. Bir; Malatya’ya ulaşıp bu çocuğu kabul etmesini sağlamak. İki; maddi olarak gerekli olan meblağı bulup onu garanti altına almak. Üç; anneyi yurt dışından alıp Malatya’ya nakletmek ve çocuğu da buradan alıp sağ salim Malatya’ya nakletmek. Bu bilinmezlikler içerisinde ilk anneyi yurt dışından nasıl alacağımızı düşündük. Emniyet Müdürümüze ulaşıyoruz kendisi Ankara’da toplantıda ve Iğdır Emniyet Müdürüyle yan yana. Kendisi Iğdır Emniyet Müdürüne ulaşıyor ve Iğdır Emniyet Müdürü bir ekip hazırlıyor ve o ekibi yurt dışına gönderiyorlar. Anneyi o ekip yurt dışından Iğdır’a, Iğdır’dan da taksiyle Malatya’ya gönderiyorlar. Bizde çocuğu hava yoluyla nakletmeyi istemimize rağmen hava şartlarından dolayı nakili gerçekleştiremiyoruz. Mecburen kara ambulansıyla beraber buradan naklediyoruz. Artık zamanla yarış başlıyor. Çocukla anne hemen hemen aynı zamanda Malatya’ya ulaşıyor. Malatya’daki başhekimi arıyoruz. Çok teşekkür ederim kendilerine, hem çocuğun kabul edilmesi hem oradaki şartların hazırlanması hem transplantasyon yapacak ekibin hazırlanması konusunda ciddi katkılar sağladılar. Çocuk oraya vardıktan hemen sonrasında transplantasyon için ameliyata alınıyor. On saate yakın bir sürede transplantasyon gerçekleştiriliyor ve anne taburcu ediliyor. Çocuğun durumu gayet iyi.”
Nahçivan-Trabzon-Malatya hattında mutlu son
Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Doç. Dr. Adil Başkıran, Nahçivan’dan Trabzon’a oradan da Malatya’ya uzanan hayat kurtarma operasyonu sonucu minik kız Aytaç’ın eski sağlığına yeniden kavuştuğunu anlattı.
Hastanın kendilerine geldiğinde bilinci kapalı olduğunu ve karaciğer değerlerinin yüksek olduğunu ifade eden Başhekim Başkıran, karaciğerini kızına verecek olan annenin de merkezlerine ulaşması ile vakit geçirmeden hemen ameliyata başladıklarını söyledi.
15 gün önce gerçekleştirdikleri başarılı ameliyatla Aytaç’ın yeniden sağlığına kavuştuğunu da belirten Başkıran, kızına hayat veren annenin de durumunun iyi olduğunu ve refakatçi olarak kızının yanında olduğunu ifade etti. Hastane olarak Aytaç’ın sağlığına kavuşmasından dolayı mutlu olduklarını dile getiren Başkıran, Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü olarak her yıl ortalama 300 nakil yaparak önemli bir başarıya imza attıklarını da kaydetti. Korona virüs salgını döneminde de nakillerine ara vermeden devam ettiklerini ifade eden Başkıran, yurt dışı ve yurt içinden birçok hastaya da nakil yaparak sağlıklarına kavuşturduklarını belirtti.
Azeri anneden Türk doktorlara teşekkür
Kızına karaciğeri ile yeniden hayat olan anne Namia Panahava ise kızının Türkiye’ye getirildiğinde kötü durumda olduğunu ve yapılan karaciğer nakli ile yeniden sağlığına kavuştuğunu söyledi. Doktorlara teşekkür eden anne Panahava, “Bizim orada bu imkanlar olmadığı için kızımı Trabzon’a götürdüler. Burada nakil olması gerektiği söylenince bende karayolu ile hemen Türkiye’ye geldim. Şimdi kızımın sağlık durumu çok iyi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.