İzmir’deki Marlboro ve Betonstar direnişine DİSK yönetiminden destek
İZMİR – İzmir Torbalı’daki Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet yürüten Euroserve’de DİSK/Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan işçilerin direnişi 25’inci gününde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Genel Kurul üyelerinin katılımıyla devam etti. Fabrikanın ana giriş kapısındaki zeytinlik alanda toplanan işçiler, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “İş ekmek özgürlük”, “Sendika hakkımız engellenemez”, “Direne direne kazanacağız”, “Marlboro şaşırma sabrımızı taşırma”, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Marlboro işçisi yalnız değildir” sloganları eşliğinde Güney kapısına doğru yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Emekli Genel Başkanı Cengiz Yavuz ile Birletiş Metal-İş İzmir Şubesi, Genel-İş Şubeleri, İletişim-İş, Eğitim Sen Torbalı Temsilciği, EMEP İl başkanı ve üyeleri, Betonstar işçileri de destek verdi.
Direnişteki işçilerin ailelerinin de yer aldığı eylemde işçiler, talepleri kabul edilene kadar mücadelede edeceklerini söyledi. Açıklamada Gıda-İş Başkanı Seyit Aslan, işçilerin 25 gündür Marlboro’daki hukuksuzluğa karşı direndiğini ve fabrikanın açık cezaevine çevrildiğini bir kez daha hatırlattı. Dünyanın dört bir yanına yaptığı ihraç ile Philip Morris’in kâr ettiğini söyleyen Aslan, “İşçiler ise taşeronda açlık sınırının altında hiçbir sosyal hakları olmadan çalışıyor. Trilyonlar kazanan işveren işçilerin hakkına gelince işçileri vahşice açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor. Marlboro bilmelidir ki dünya genelindeki gücünüz işten atılan işçileri yenemeyecek, istediğiniz kapıları kapatın bu fabrikanın içinde olanlar bugün Türkiye’yi aştı” dedi.
‘PATRONLAR BU CESARETİ SİYASİ İKTİDARDAN ALIYOR’
Daha sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, “İşverenler, patronlar yasaları çiğneme cesaretini siyasi iktidardan alıyor. Çünkü iktidar fabrikalarda yaşanılan haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında sessiz kalarak ortak oluyor. Marlboro işverenine bir kez daha sesleniyoruz; gelin işçilerin anayasal hakkı olan sendikalı çalışma hakkını tanıyın, baskılara son verin. İstediğiniz kadar kapıları, duvarları kapatın mücadelenin önüne set kuramazsınız çünkü bu mücadele ve direniş ekmek mücadelesidir” diye konuştu.
Philip Morris’in dijitalleşme sürecine 150 milyar liralık kaynak aktardığını söyleyen Çerkezoğlu, “2 bin işçiyi 18. Yüzyıl çalışma koşullarına mahkum ediyorsunuz. Günlerdir görüşme talep ediyoruz. İsterlerse uzay çağına gitsinler siz daha bu işçilerin sendikasıyla medeni bir ilişki kurmaktan acizsiniz. Marlboro işçi kardeşlerim bu fabrikanın kapısında halaylarla girene kadar Marlboro işçisinin hakkı teslim edilene kadar mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz” dedi.
‘BAŞTA BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR’
Marlboro direnişinin ardından DİSK heyeti Birleşik Metal-İş’e üye oldukları için işten atılan ve 17 gündür fabrika önünde direnen Betonstar işçileri ziyaret edildi. Sendika ve siyasi partilerin yanı sıra Birleşik Metal-İş üyesi Polmar, İnpo, Polikima işçileri, TKP ve TİP de direnişe destek verdi. Burada da “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Marlboro işçisi yalnız değildir”, “Betonstar işçisi yalnız değildir”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Betonstar işçisi köle değildir” sloganları atıldı. Birleşik Metal-İş Genel Başkan Adnan Serdaroğlu, “Hak hukuk tanımaz işverenlerin saldırılarına karşı onurlu direnişi ortaya koyuyoruz. Bugün ülkenin birçok yerinde direnişler sürüyor. Kölelik koşullarına karşı direnen işçileri kapı önüne koyuluyor. Ülkedeki anayasayı tanımıyorlar. Düzen sermaye düzeni, başta bu düzeni değiştirmek gerekiyor. Biz bedel ödemeye hazırız. Eğer onlar bize bedel ödettirmeye çalışırlarsa biz de onlara yaşatırız” dedi. Betonstar’da 45 işçinin tazminatsız işten atıldığını hatırlatan Serdaroğlu, “İşçileri işsizlik sigortasından yararlandırmıyorlar, işveren baskılarını arttırıyor. Biz mücadelemizde kararlıyız” diye konuştu. Betonstar işçilerinin direnişi selamlayan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da “Bizim hayalimiz ürettiğimiz değeri hakça paylaştığımız bir ülke yaratmak. Biz sadece hayal etmiyoruz inanıyoruz ve bunun kararlı bir biçimde mücadelesini veriyoruz. Emeğin Türkiye’sini mutlaka ama mutlaka hep birlikte kuracağız” diye konuştu. (DUVAR)