Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş: “Martın ortasından itibaren İstanbul bayağı bir rahatlayacak”
Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin bağlı olduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Tahminimiz martın ortasından itibaren İstanbul’un bayağı bir rahatlayacağı, İstanbul’u takiben de Türkiye’de bir rahatlama gözükmeye başlıyor. Bazı şeyleri elden bırakmamak biraz daha sabretmek lazım” dedi.
Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin bağlı olduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, pandemiyle mücadelede gelinen son durumu değerlendirdi. Mart ayının ortasından itibaren vaka sayılarında daha büyük bir düşüş beklediğine dikkat çeken Prof. Dr. Adaş, pandemiyle mücadelede geçen 2 yılı da değerlendirdi. Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “İki tane yerleşkemiz var, birisi Sadi Konuk öbürü Murat Dilmener Acil Durum Hastanemiz ikisinde de düşüşler devam ediyor. Bizim tahminimize göre mart ayında; martın ortasından itibaren İstanbul’un baya bir rahatlayacağı, biliyorsunuz İstanbul’u da takiben Türkiye’de bir rahatlama gözükmeye başlıyor” diye konuştu.
Bugün gerçekleşecek Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu toplantısının ardından maske zorunluluğunun kalkabileceği görüşlerine ilişkin konuşan Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş: “Sağlık Bakanlığı önüne teknik ve bilimsel veriler gelmeden böyle bir kararı almayacaktır. Tabi bu veriler istenilen düzeyde gelirse bu kararı alacaktır. Bir teorik var, bir pratik var. Pratikte baktığımız zaman çok fazla uyulmadığını görüyorsunuz ben de uyarıyorum zaman zaman burada da uyarıyoruz ama buna rağmen insanların riayet etmediğini görüyoruz. Onda biraz gevşeme olur diye düşünüyorum. Kapalı yoğun olan bir alışveriş merkezinde bence orada takın ne zararı olacak. Yarım saat, bir saat alışveriş yaparken maskeli yapın size faydası var” şeklinde konuştu.
“Problemler ömür boyu bile sürebilir”
Pandemiyle mücadeleyle geçen 2 yılı değerlendiren Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Anlatılmaz, yaşanır derim hakikaten zor geçti, ailesi hastalandığı zaman bile gelip çalışanlar vardı, içimizden doktor, hemşire, teknisyen, veri girişten şehit olan arkadaşlarımız oldu. Türkiye çok başarılı bir sınav verdi, bu yadsınamaz, on yıl sonrada böyle konuşulacak. Virüs varyant değiştirdi bu aşının hiç yararı yok bu söylem doğru değil. Bizim vücudumuza girdi mi virüs bir yolculukla beynimize de gidebilir, akciğer, karaciğerimizi, pankreasımızı, böbreğimizi de birçok yeri etkileyebiliyor, her yeri tutabilir. İlk başta çok göz ardı edilen bir şeydi fakat sonra bakıldı ki post Covid sendromu dediğimiz, kronik Covid sendromu 3 aydan sonra başlıyor. Dünya Sağlık Örgütü de buna bir format getirdi, üçüncü aydan sonra insanlarda covide benzer belirtiler görülmeye başladığı zaman buna post covid sendromu diyoruz. Kimlerde daha çok gözüktüğüne baktığımız zaman akciğer belirtileri fazla olan insanlar, kilosu fazla olan insanlar, daha ileri yaşlarda olan insanlar bunlarda daha sık görülüyor. 3 ay sonra en basit eklemlerinde yeniden ağrılar başlıyor. ‘Ya benim bel ağrım geçmedi, omuz ağrım çok şiddetlendi arttı’ bunlarda zaten iyileşirken fibrozis oluyor. Akciğer dokusu sertleşerek iyileşiyor. Bu organ sertleşince çok koordineli çalışamıyor, bunun neticesinde akciğerde bir takım solunumsal problemler ömür boyu bile sürebilir. Mesela kalbi tutuyor miyokardit yapıyor, kalbin damarlarında koroner spazm yapabiliyor. Beyinde yapabiliyor bu tip şeyleri kanama diyatezleri yapabiliyor” dedi.
“Yoğun bakıma girmiş hastaları yakın takibe alıyoruz”
Covid sonrası vatandaşların takip edilmesine yönelik oluşturulan merkezlerle ilgili konuşan Prof. Dr. Adaş, “Sağlık Bakanlığı da bu konuda merkez kurdu. Ağır geçiren, özellikle yoğun bakıma girmiş hastalara biz ulaşıyoruz onları yakın takibe alıyoruz. Tüm organlarını bu şekilde bir tarama yapıyoruz. Bu hem bir araştırma hem de takip amaçlı hatta bazı çok ağır geçiren hastalarla ilgili Murat Dilmener Hastanesi’nde 3 servisi palyatife çevirdik. Bunlara fizik tedavi, psikiyatrik, solunum fizyolojisi gibi bir takım çalışmaların verilmesi lazım bunları yapıyoruz. Sadece dışkı değil, yurt dışında ölümden hemen sonra otopsi çalışması serbest ama biz yapamıyoruz. Onları yaptıkları zaman kemik iliğinde, karaciğerinde virüsün RNA parçalarına parçacıklarına rastlıyorlar. Hatta bazen şunu okuyoruz Covid geçirdi aradan şu kadar zaman geçti, hala negatife dönmedi bununla bağdaştırılıyor özellikle ağır geçirenlerde. Kronik Covid ya da post Covid sendromu hastalığın şiddetine bağlı olarak, nereyi tuttuysa ya da organ yetmezliğine götürdüyse bunun yansımaları olacaktır. Aradan altı ay da geçse en ufak bir şeyde kalp krizi geçirme ihtimaliniz daha yüksek. Yüzde yüz demiyorum yükseliyor. Tansiyon hiç yoktu tansiyonum olmaya başladı diyor, bütün bunlar tetikliyor. Pandemi şu an azalarak devam ediyor, önlemlere dikkat etmek, sabretmek lazım. Dünyada dokuz ülke var aşı üreten Covid ile ilgili çalışmalar yapan, çok büyük memnuniyet verici bir durumdur ki Türkiye’de bunlardan birisi. Turkovac gelince Sinovac’ın tabiri caizse papucu dama atıldı. Şu an Turkovac’a ilgi yoğun bir şekilde var. Bunun daha devam edeceği gözüküyor tabi bu çalışmalar hepimiz için gurur verici” ifadelerini kullandı.